elementer müzik

Elementer Müzik

Elementer müzik hakkında kısa bir değerlendirme

Benim anladığım kadarıyla; Müzik, hareket ve sözü uyumlu bir bütünlük içerisinde, en yalın halde kullanarak, insanların yaratıcı ifade yeteneklerini ortaya çıkarması Elementer müziktir.

Bu bir müzik türü veya eğitim yöntemi değildir. Herhangi bir kültürde farklı enstrüman dil ve melodiler de elementer müzik olabilir. Karadeniz’de basit bir kemençe melodisi ile hep birlikte yapılan dans ve o anın ilhamı ile doğaçlanan söz elementerdir. Veya iki aşığın basit saz melodileri ile yaptıkları mani atışmalarıdır. Tarlada çalışan ırgatların işi hızlandırmak ve bazen katlanmak için söylediği türkülere bedenlerinin çalışma ritmiyle de uyumlu eşlik etmesi elementerdir.

Carl Orff’un bu terimi kullanmayı tercih ederken zamanının felsefi ve sanatsal tartışmalarından, yaşadığı dönemdeki güçlü fikir akımlardan etkilendiğini düşünüyorum. Kanımca o dönemde Avrupa’da güçlü bir felsefi damar olan Varoluşçuluktaki temel ilkeler Orff yaklaşımının fikirsel altyapısı ile oldukça kesişiyor. Elementer müzikte kişinin müzikal edimleri, kendi aktivitesinin sonucunda, kendi kendini sürekli yenileyip düzenleyerek, doğal ve spontane biçimde ortaya çıkar. Bu hal varoluşçuluktaki kendi kendini inşa eden insan örneğine ne kadar benziyor. Elementer müzikte kaynak insanın kendi içindedir ve doğaçlama ile ortaya çıkar. Zaten varoluşçular da fikirlerinin sanatsal yansıması olarak kürsüye Caz müziğini çıkarırlar. Bana göre Caz müziği de içinde elementer olanı fazlasıyla barındırır.

O dönemdeki uygar dünyanın entelektüel kimlik bunalımı, yaşanan siyasi kargaşa ve savaşla doğan trajedi, nasıl yaşam deneyimini ve özgürlüğü öne çıkaran varoluşçuluğu doğurduysa; Müzik ve sanattaki kalıplar, “öteki” kültürlerin, basit, yalın ve özgür olanın küçümsenmesi de elementer müziği doğurmuştur.

Bununla birlikte elementer olan çok kıymetli olsa da insanoğlunun bilgi birikimi sonucu her kültürde var olan ‘klasiği’ elden bırakılmamalıyız. Virtüözlük, ancak eğitilmiş bir kulak, ruh ve bedenden çıkar ve bu konuda yetkin bir zihin kavrayıp dahil olabilir. Geleceğe miras bırakabileceğimiz performans veya eserler yadsınmamalı. Elementer olan, eğitim içine yedirilmeli ve sıkça üzerine basıp yükselebileceğimiz bir basamak olarak yerini her seviyede korumalıdır. Felsefi anlamda bir uzlaşmacı olan Kant’ın dediği gibi “Algısız kavramlar boş, kavramsız algılar kör” müş..

 

Not: Konuyla ilgili daha geniş bilgi için Emine Yaprak Kotzian ‘in “Orff-Schulwerk Elementer Müzik ve Hareket Pedagojisinin Temelleri” kitabını tavsiye ediyorum.

 

 

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir